Turizm, Otel, Tatil, Seyahat ve bu konudaki tüm yatırımlarınız için, içtenlikle yardımcı olmak isterim.
Hazırmıyız !
Beklediğimiz günlere az kaldı, dilerim her halimizle bu anlara hazır haldeyizdir. Gerçi birkaç gün önceydi, Çeşme, Ilıca ve Alaçatı’yı şöyle bir dolaştım ama hala kış aylarının rehaveti ve ağırlığı hem sokaklarımıza, hem de gezinen vatandaşlarımıza yapışık haldeydi ve yakın zamanda gideceğe de pek benzemiyordu. Zira o kış ayları sokaklarımızın ve bizlerin sadık arkadaşıydı, nicedir bahar ve sonbaharımızı da kapsama alanına almanın keyfini sürüyordu. “Senden usandık, artık git, yaz aylarında bari az görüşelim” deyip kovmaya çalışsak da gitmemekte direniyordu. O artık bizimle olan beraberliğini yaz aylarına da taşımıştı. Eskiden geç gider erken gelirdi, şimdi Ramazan ayıyla birlikte hep bizimle olacak galiba. Gerçi Ramazan ayının bir mübarek ay olması, tüm rızıkların, nasiplerin dağıldığı bereket dolu bir ay olması korkularımıza su serpse de, bu kutsal ayla yaz tatili pek anlaşamayacak gibi. Tarihimize göz attığımızda Ramazan ayında şehirlerden, sıcak bölgelerden uzaklaşılır, yaylalara çıkılırmış. Bu tarafından baktığımızda bu ayda Çeşme’nin havası hem oruç tutanlara, hem de tutmayanlara uygun gibi görünüyor. En azından böyle olmasını arzuluyoruz. Hatta ben olacağına inanıyorum yeter ki biz, üzerimize düşen görevleri tam yapalım.
Gerçekten her yıl diğer yılları aratır oldu. Bu sebeple başta ruhumuzu, işimizi, beldemizi hep güncel tutmamız gerekir. Eskiden böyleydi şimdi de öyle olsun mantığı artık dünyanın gündeminden çıktı. Her ülke, her belde farklılıklarla gündeme gelmeye başladı. Artık geri kalmış ülkeler bile bu tarz çalışmalar yapmakta. Dünle, geçen yıllarla yatıp kalkan ülke ve millet kalmadı. İnternet çağında yaşıyoruz, tüm güzellikleri ve tüm çirkinlikleri avuç içinde izler olduk. Artık tüketiciler bir ürünü satın almak için onunla ilgili yapılan yorumları okumadan alım yapmıyorlar. Verdiğimiz kötü bir hizmet ve memnun edemediğimiz bir misafirin şikâyetini tüm dünya okuyabilir hale geldi. İşte bunun için verdiğimiz hizmetlerde her şekilde memnuniyeti en ön plana taşımamız gerekir. Otellerimiz, Restoranlarımız başta olmak üzere tüm esnafımız bu sorumluluk duygusu içinde olursa beldemizle ilgili güzel yorumlar hepimize değer katar. “Çeşme’ye gittim kazıklandım” v.b yorumların yaratacağı olumsuzlukların hepimize vereceği zarar, düşünemediğimiz kadar büyük ve bağlayıcı olur, üstelik bu yorumları, şikâyetleri yıllarca sildiremeyiz. Bu konuda yerel idarecilerimiz en azından yaz aylarında 24 saat hizmet verecek bir callcenter kursalar ve anında dileklere, şikâyetlere çözüm arasalar, Çeşme ile ilgili beklentiler, istekler, olumsuzluklar sürekli not alınsa. Yani otellerimizde Misafir ilişkileri ve Halkla ilişkiler departmanlarımızın bir benzeri ve kapsamlısını yerel idarecilerimiz beldemiz için yapsa. Böyle bir çalışma Çeşme’lilere, Çeşme’ye ve Çeşme’ye gelen tatilcilere çok ciddi prestij sağlayacaktır. Maliyetine değinmek istemiyorum. İletişim fakültelerimizde bu işi yapacak fazla sayıda öğrenci, hatta staj kapsamında bu işi yapmak isteyen öğrenciler var ki hem onlar bir turistik beldede çalışmaktan mutlu olurlar, hem de gelecekteki yaşamlarına destek ve sinerji vermiş oluruz.
Anlatmak istediğim, Çeşme’lilere ve Çeşme’ye gelen misafirlerimize kolay, pozitif bir yaşam biçimi sunsak, onları stresten, sıkıntılardan uzaklaştırsak, buranın bir tatil beldesi olduğunu her halimizle, her hareketimizle yansıtmaya çalışsak. Aslında Çeşme bunu hak ediyor. Sn. Belediye Başkanımızın sözü olsa gerek “Çeşme 10-15 bin m2 ‘ye yayılmış 5 yıldızlı bir otel gibi”. Aslında bu söz abartılmayacak kadar doğru ama içini biraz doldurmamız lazım. 5 yıldızlı otellerin yıldızını alabilmesi, onu koruyabilmesi için oldukça fazla standart ve uygulaması gereken prosedürler var. Bu standartların %50 si fiziki , % 50 si kadarı da işletimle ilgilidir. Ben, fiziki güzelliklerin içi boş olursa, bu güzelliklerin çok bir anlam taşımayacağını düşünüyorum. Netice olarak bir tek amaç var, o da burada yaşayan halkımızın ve buraya tatile gelecek misafirlerin beklediklerini bulmaları.
Hepimiz gelen tatilcileri memnun etmek için seferber olsak, hepimiz gülümsesek, hiç yüksek ses kullanmasak. Keşke şöyle olsaydı dediklerinde o beklentilerini yanı başlarında bulsalar. İşte o zaman Çeşme kendi kendini pazarlamış olur, işte o zaman Çeşme’de yaz ayları uzun olur, işte o zaman Çeşme bir çekim yeri olur. Lütfen “bunlar sadece hayal” demeyin. Aktardıklarımı yapmanın fazla bir mali değeri yok. Ruhumuzu koyduğumuzda hemen gerçekleşebilecek güzellikler, hareketler. Bu işi bizim çok gerimizde olan Fas’lılar yapıyor, bu işi Mısır’lılar yapıyor. Bu işi Küba’lılar yapıyor ve turizm konusunda bizden birkaç km ilerdeler.Neden biz yapamayalım.
Sezonla ilgili beklentilerime gelince;
Kolay ulaşım, temiz plajlar, nezih eğlence mekânları, cıvıl, cıvıl sokaklar, müşterisine gülümseyen yüzler, ücretsiz otoparklar, kazık atmayan esnaflar, bolca 34 plakalılar, kalite ve lezzet sunan sokaklar ve az rüzgârlı sıcak günler…
Saygılarımla,
Yakup Demir