Turizm, Otel, Tatil, Seyahat ve bu konudaki tüm yatırımlarınız için, içtenlikle yardımcı olmak isterim.
Evet sevgili dostlarım kocaman bir yılı eskittik. Yeni bir yıla merhaba dedik. Onu bağrımıza bastık. Onun için günler önce hazırlıklar yaptık, şampanyalar patlattık. Bir önceki yıllarda yaptığımız gibi...
Yeni bir yıla girerken sizlere daha fazla hüzünlü anlar yaşatmadan konuma geçmek istiyorum. Yukarıda da belirttiğim gibi kocaman bir yılı geride bıraktık. Bir önceki yıla göre 2007’de neler iz bırakmış, hangi güzellikler bizleri sevindirmiş, hangi kötülükler bizleri üzmüş, beklentilerimizin ne kadarı gerçekleşmiş, ne kadarı gelecek yıllara devretmiş az ve öz olarak bunları aktarmaya çalışacağım. Tabii her zamanki gibi bu konuları turizmle iliştirerek…
Geçen yıl yine bu tarihlerde henüz yeni yılı ve Kurban bayramını kutlamış, 3-5 gün ara verdiğimiz iş ve görüşmelerimize kaldığımız yerden devam etmiştik. Zaten çok fazla beklentilerimiz de yoktu. Bizim için fark eden 2000’nin 6‘sı gitti, yerine 7‘si geldi. Bir tek gördüğümüz değişiklik ve yenilik oydu. Onun dışında bir şeylerin değişmeyeceğini biliyor ve hissediyorduk.
Biz turizmciler de derin bir uykuda sezonu bekliyorduk ki ülkemizin gündemine Cumhurbaşkanlığı seçimi, arkasından genel seçimlerin yapılacağı haberi çoktan manşetlere taşınmıştı. Siyasiler böyle bir tarihte nasıl oy toplarız tartışmalarını yaparken, biz turizmciler de nasıl müşteri toplarız hesaplarını yapmaya başladık. Ama oyuna sadık ve saygılı vatandaşlarımız beklenenden fazla çıktı, tatilini oy kullanmaya tercih etti.ve tatil beldeleri bir anda boşalıverdi . Yanlış anlaşılmasın, tabiî ki özgür iradeye saygımız sonsuz. Hepimiz vatandaşlık görevini yapmakla mükellefiz.
Seçimler nedeniyle turizm sezonuna özürlü başlayan yılı geride bıraktık. Geride bırakamadığımız seçim açıklarımız ise yeni yıla devretti. Dileriz bu seçimden %100 başarıyla çıkan hükümetimiz turizmcilere bir sürpriz yapar. Mesela gündemde olan ve kış aylarında doluluğumuz olmamasına rağmen istihdam ettiğimiz turizm personelinin sigorta primlerindeki oranların küçülmesi yolundaki adımları 2008 yılı içinde atmış ve karara bağlamış olur.
2007 yılından beklentilerimizi aktarmaya çalışıyorum ama son birkaç gündür çevremdekilere sordum, çok ciddi cevap alamadım. Ya düşüncelerimizi unuttuk ya da beklentimiz yoktu. Yani biz 2007 yılından şunları şunları bekliyordum ama olmadı diyen çıkmadı. Tabii ki cep telefonlarımıza dostlarımızdan gelen sağlık, huzur, keyif, başarı, mutluluk mesajlarından söz etmiyorum. Bunlar kültürümüze yerleşmiş temenni ve dileklerdir. Bu arada birkaç saattir düşünüyorum, ben de geçen seneki yeni yıl beklentilerimi hatırlayamadım. Herhalde aşağıdaki beklentilerimin çoğu geçen yıl da vardı diye düşündüm. Hatta önceki yıl da vardır, belki daha önceki yıl da... Ama ben yine de yeni yıl beklentilerimi aktarmak istiyorum. Zaten bu yazıyı okuduğunuz tarihe kadar fazlaca yeni yıl beklentisi yazıları okuyacaksınız. Bu kadar beklentiyi yeni yıl nasıl karşılayacak anlamakta güçlük çekiyorum. Zaten karşılayamıyor da... Ama biz yine de isteyelim. “İsteyenin bir yüzü, vermeyenin iki yüzü kara“ atasözümüz boşuna söylenmemiş.
Ben bu yıl, büyük hayaller büyük hayal kırıklıkları yaratır düşüncesiyle beklentilerimi küçük tutmak istiyorum.
Her geçen yılla birlikte yaşlandığımı, ölüme daha yaklaştığımın bilincine varmayı, hayatımın, sağlığımın ve sevdiklerimin değerini bilmeyi, kendim için ve çevrem için bir şeyler yapabilmeyi, ülkemi kurtaramasam da etrafınızdakiler için bir fark yaratabilmeyi, elimden geleni, aklımdan geçeni yapabilmeyi, yaşamımın sonuna kadar sağlıklı bir bedene sahip olmayı, gülen yüzlere, samimi dostlara, hoşgörülü anlayışa, hatır soran arkadaşlara, hoş mesajlara, bol kahkahalara, yeni heyecanlara taşıyan bir yıl olmasını kendim ve sizler için arzuluyor, mutlu yıllar diliyorum.
Yakup DEMİR