Turizm, Otel, Tatil, Seyahat ve bu konudaki tüm yatırımlarınız için, içtenlikle yardımcı olmak isterim.
Çeşme’ nin Rüzgârı Kontrol Altına Alınamaz Mı?
Ege’ nin rüzgâr çeşidi, lezzetleri kadar zengindir. Bu zenginlik mitolojisinde bile mevcuttur. Benim bildiklerim “ Gerence, İmbat ve Meltem” muhakkak dahası da vardır. Adları pek güzel olsa da çok zaman Çeşme’ nin rüzgârları çekilmez oluyor. Bazen o kadar sıkıyor ve üzüyor ki “ Yeter artık “ diye feryat edesi bile geliyor insanın. Feryat tonumuzun en yükseğini de sanırım bu yıl kullandık. O kadar çok esti ki neredeyse Temmuz ayının başından sonuna kadar hiç durmadı. Hep duracak diye bekledik, sabrettik ama bu yazıyı hazırladığım dakikalarda bile esmeye devam ediyordu. Bu yıl sanki turizmciler için bir sabır yılı oldu. Önce Gezi Parkı olayları sabrımızı zorladı. Arkasından Mübarek Ramazan ayı başladı. Eş zamanlı Çeşme’ nin 40-60 Km/S esen rüzgârlarıyla devam etti. Yani bu yılın şuana kadar olan kısmından zevk alamadık. Tadımız, tuzumuz kaçtı, morallerimiz bozuldu, sabrımızda tükendi. Bana göre Gezi Parkı biter/ bitecektir. Ramazan ayı birkaç yıl içinde Turizm sezonunun önüne geçerek tatilciler için sorun olmaktan çıkacaktır. Burada en büyük sorunumuz yine Rüzgâr olacaktır. Yüce Allah’ımız ”Her derde deva ve çare verdim, yeter ki siz onu arayın bulun “ demiştir. Bende âcizane “ Çeşme Rüzgârına nasıl çare buluruz? “ diye uzun süredir araştırıp, soruşturuyorum. Zaten, 2013 yılı Çeşme için fikir yılı olarak tarihe geçecek. Bende Çeşme Rüzgârlarına çare bulma fikrinin öncüsü olarak tarihe geçmek istiyorumJ. Aman ha başta Sayın Belediye Başkanım olmak üzere hiçbir okuyucumuzun bu fikre ” Ütopik “ olarak bakmasını da arzulamam. Hatta kırılırım. Kesinlikle böyle bir çalışmanın Çeşme için yapılması, yaptırılması gerekir.
İşte Çeşme Rüzgârını kontrol altına alma fikrim
Uzun Ada ile Dalyan burnu arası yaklaşık 5 Km. Teorik bir hesapla her 100 metre aralıkla dev yelkenler kurarak sert esen kuzey rüzgârlarını % 50 azaltmak mümkün. Yani 40 Km/ S rüzgâr bu yelkenlerle 20 Km/ S düşecek. Amaç Rüzgârı yok etme değil kontrol altına almak, gerektiği kadarını Ilıca Körfezi’ ne aktarmak olacaktır. Üstüne rüzgârgülü de konursa Çeşme ekonomisi için ballı kaymak olacaktır. Böyle bir çalışmanın hayata geçmesi halinde ise Ilıca Körfezinin bir ‘ Ege Rivierası ‘ olacağını, turizmde inanılmaz noktalara ulaşacağını ve Dünya’da büyük bir marka olacağını, binlerce tekne ve yatların uğrak yeri olacağını, yine binlerce yerli ve yabancı turistte merak uyandıracağını, yani Çeşme’ ye gece ile gündüz kadar fark katacağını cümle alemin bilmesini isterim. Böyle bir çalışmanın da hiçbir şekilde Sörf başta olmak üzere Deniz sporlarına zarar vermeyeceği; Hatta sert rüzgârlar nedeniyle gezinti yapamayan ticari ve kişisel teknelerle Ilıca Körfezinin gece gündüz renkleneceğini de hepimizin bilmesini isterim. Yani, böyle bir projenin kesinlikle hayal olmadığına inanmamız ve arkasında durmamız halinde hızla yapılabilir olduğunu, Çeşme için Mega bir proje olduğunu, kesinlikle maddi anlamda Mega finansmanlara ihtiyaç olmayacağını, belki balıkçı barınağına ayrılan bütçelere birkaç milyon eklenerek yapılacak proje olduğunu da belirtmek isterim.
Hepinize Ağustos ayında az rüzgârlı günler dilerken, Çeşme Life’ ın 100. sayısında sizlerle beraber olma mutluluğunu gururla paylaşırken, Sayın Gamze& Erkan Karadede ‘ nin tüm gayret ve hırslarıyla Çeşme’ ye renk ve prestij katan Çeşme Life ile nice mutlu yıllarda beraber olmayı arzulayarak,
Saygılarımı sunuyorum.