Bireysel çıkarlar, toplumsal çıkarların önüne geçerse…
“Bireysellik “ toplumsal ve sosyal gelişimin önüne konmuş kocaman bir kayadır. Bu kayayı koyanlar bununla kalmazlar, o kayanın içinde ki mağaralarda yaşarlar. Ne kendileri gelişmek isterler, ne de o kayayı delip medeniyete kavuşmak isteyenlere müsaade ederler. Bir zebani gibi medeniyet isteyenlere baskı uygularlar ve hep bir ağızdan “hayır” derler. Gerektiğinde aba altından sopa gösterirler; medeni düşünce ve duyguları köreltmeye çalışırlar. İleriye gidemeyen tüm toplumlarda bunlar vardır. Alternatif güçler oluşuncaya kadar egemenlikleri devam eder. Çoğu zaman da başarılı olurlar. Ama bu egoistlikten öteye geçmez…
Geçen hafta Sayın Kaymakamımızla sezon öncesi istekler ve şikâyetler gündemli bir toplantıdaydık. Toplanmamız doğru zamanda verilen doğru bir karardı. Kendilerine teşekkür ediyoruz. Bundan önceki yıllara göre de gayet medeni bir atmosfer vardı. Aslında katılımcılar neredeyse aynıydı. Demek ki katılımcıların anlayışı gelişmiş, hoşgörüleri artmış diye düşünüyordum ki, bir anda yükselmeye başlayan sesler birinci paragrafta anlattıklarımın içeriğini hatırlattı; yani toplumun çıkarları, bölgenin çıkarları ve beldemizin çıkarları bir anda göz ardı edileverdi. Hem de duygusal bir şekilde; “ bu kadar esnaf aç kalır, ,işsiz kalır’’ sloganları hemen yükselmeye başladı. Bir taraftan 100 -150 kişilik esnafımızın beklentisi, diğer taraftan, 10-15 bin Çeşme’li, yazlıkçıları ve kısa süreli gelen tatilcileri de sayarsak 100 binlere varan bir kitlenin konforlu ulaşım ihtiyaçlarının çözüm talebi. Konu, Havaş otobüslerinin Çeşme’ye giremeyeceği, Kuşadası’na, Aydın’a, Manisa’ya kadar ücretsiz hizmet veren Atlas Jetinde aynı şekilde Çeşme’ye girişine engel olunması. Eğer bu araçlar girerse, otobüs sahipleri ve taksiciler ekmeğinden olur, aç kalır tezleri. Artık hava ulaşımının vazgeçilmez olduğu ve toplumun her kesiminin bu ulaşımı yoğun olarak kullandığı bir çağda bu gibi tartışmaların yersiz olduğunu bilsek bile detaylarına inelim dedik. Çeşme’den birimiz Uçakla günübirlik İstanbul’a gitmek istese ne yaparız? Birinci alternatif: Kendi aracımızla(varsa) Çeşme’den çıkıp 40 dakika kadar sonra havaalanına ulaşır ve uçağımıza bineriz. İstanbul’daki işimizi tamamlar ve akşam otoparka bıraktığımız araçla Çeşme’ye döneriz. Bu seyahatin maliyeti ise; Park bedeli 34 lira + Yakıt 40 lira = 74 lira. Bu bedel neredeyse uçağa ödediğimiz bedel ile aynı. İkinci alternatif: Sabah 08:00 uçağına biletimiz var, özel aracımız da yok. Saat 06:00 ‘da Çeşme seyahat otobüslerine bineriz.( o saatte varsa ) 07:00’ de Üçkuyular’a ineriz. Alana taksi ile gideriz ve zoraki uçağımıza yetişiriz. Akşam 20:30 saatlerindeki uçakla döneriz. İzmir havaalanına geliriz. Alandan Üçkuyular’a çeşme otobüsüne taksi ile gideriz, saat olur 22:30 -23:00 Çeşme seyahat çoktan seferini tamamlamıştır….. Ya ertesi günü ilk otobüsü bekleyeceğiz ya da Üçkuyalar’a kadar geldiğimiz taksiyle Çeşme’ye devam edeceğiz. Bu alternatif belirsiz ve maceralı olduğundan maliyet hesabı yapamıyorum. Bunlara karşılık havaalanına direk giden Havaş veya Atlas Jet servis alternatifleri olsaydı, uçağıma 2 saat kala binecek ve dönecektim, maliyeti de 30-40 lirayı geçmeyecekti. Takdir sizlerin, başka gidiş geliş alternatifleri var mı bilmiyorum. İkinci alternatif de, alternatif olamaz gibi. Aslında yıllardır Çeşme’ye tüm gayretleriyle ulaşımı kesintisiz sağlayan Çeşme Seyahat yetkililerinin Çeşme, İzmir ve havaalanı ulaşımını beklentiler doğrultusunda neden çözemedikleri veya çözmek istemediklerini çok anlamış değilim. Aslında Havaalanı ulaşım işi Çeşme Seyahatin işi değil. Böyle bir emsal uygulama henüz ( araştırdım) yok. Bu işi Havaş, Belediyeler, Uçak şirketleri ve Seyahat Acenteleri yapıyor. Dolayısıyla, arkadaşlarımızın çıkışları tamamen yersiz. Sanırım içlerinde küçük hesaplar yapan biraz fazla arkadaşımız var. Onların baskıları var. Keşke biraz büyük düşünsek, keşke Dünya’daki ulaşım sistemindeki gelişimi takip etsek . En azından, Ülkemizde bize benzeyen beldeleri incelesek. Aslında sizlerin bu konuda oldukça fazla birikimleriniz var. Belki sürekliliği olamadı ama geçmiş zamanlarda İstanbul’a ve Ankara’ya bile seferler koydunuz. Bu kadar geçmişi olan bir kooperatif hem şehir içi, hem şehirlerarası, hem de havaalanı için çare bulmakta aciz kalmasa gerek. Hatta pilot uygulamalarla çok beldelere örnek bile olunması gerekirdi. Lütfen kırılmayın ama bir turizmci ve bir vatandaş olarak şu andaki ulaşım uygulamalarından çok memnun değiliz. Yalnızca biz değil, Üniversite öğrencilerimiz, tatilcilerimiz, otellerde çalışan personellerimiz ve tüm halkımız da memnun değil. Bu memnuniyetsizliği muhakkak gidermelisiniz. Artık kış akşamlarında İzmir- Çeşme, Alaçatı, Dalyan olmak üzere tüm mahallelerimize en az saat 00:00 ‘a kadar ulaşabilmeliyiz. Hem de uygun fiyatlarla. Artık, İzmir’den dolunca 45 dakika aralıklarla değil, kesin belirlenmiş saatlerde kalkış yapmalısınız. Yaz aylarında Beach’lere Ring servisi de istiyoruz. Çok beldeler bu sorunları 15-20 yıl önce çözdüler. Lütfen eleştirildik diye darılmayın. Çoğunuzla bire bir merhabam var, hatta içinizde geçmişte beraber çalıştığım arkadaşlarım, yakın dostlarım var. Turizmi çok iyi bilen bir kooperatifsiniz. Toplumun beklentisi neyi gerektiriyorsa o doğrultuda çare üretmelisiniz. Üretemiyorsanız, üretenlere destek olmalısınız. Ben yapamıyorum, sizde yapamazsınız mantığından uzaklaşmalısınız. Ulaşım medeniyetin bir parçasıdır. Ulaşımın olmadığı yerde hareket olmaz, ticaret olmaz turizm ve turist hiç olmaz. Muhakkak bu konuyu çözmemiz gerekir. Bu olumsuzlukların önünde durmak artık mümkün olunamayacaktır. Sayın Çeşme Seyahat yetkilileri, böyle yaparsanız inanın kazancınız çok daha fazla olacak. Taksilerimiz, dolmuşlarımız hep dolu dolu , Çeşme’miz cıvıl cıvıl olacak. Yat limanımız açılacağı için İzmir’ den günübirlik gelişler olacak. Ve geç saatlerde dönmek isteyecekler. Belki de İzmir’den Ilıca’ya kumru yemeye gelen bile olacak. Bu gelişler ancak ekonomik ve sürekliliği olan hizmetlerle mümkün olacaktır. Bu konuda çözüm ortağınız olmaya, yardımlaşmaya her zaman hazırız.
Yakup Demir